Online SEO eğitimi adı altında başladığım yazı dizisinin site içi SEO optimizasyonu konusuna yönelik ilk yazıyı geçenlerde şu adreste paylaşmıştım. Gereksiz kodların temizlenmesi, robots.txt dosyasının optimizasyonu, sunucu hatalarını gidermek, breadcrumbs düzenlenmesi ve site haritalarına yönelik düşüncelerimi paylaştım şimdi ise, kaldığımız yerden devam edelim 🙂
Sitenizin tüm cihazlarda görünür olduğundan emin olun.
Bu işlem site içi SEO optimizasyonunun önemli aşamalarından biridir; Tüm içeriğinizin mümkün olan her cihazda ve tarayıcıda doğru ve eksiksiz olarak yüklendiğinden emin olmalısınız. Sitenizi ziyaret eden herkes aynı sürüm tarayıcı kullanmıyor olabilir. Aynı şekilde herkes belli bir marka telefon yada tabletle sitenizi ziyaret etmiyor olabilir. Farklı tarayıcılar ve farklı cihazlardan siteniz ziyaret edildiğinde, “görüntülenmeyen içerik” nedeniyle sayfanızı hemen terk edebilir. Size yardımcı olması için daha önce paylaşmış olduğum şu adresten sitenizin cihazlara göre görünürlüğünü test edebilirsiniz.
Mobil cihazlar için sitenizi test edin.
Ayrıca, web sitenizi mobil cihazlar için de optimize etmeniz gerekiyor. Web trafiğinin çoğunluğu artık mobil cihazlardan gelmektedir. Bu nedenle kullanıcı deneyimi siteniz için çok önemli hale gelmiştir. Google’ın sitenizi de bu doğrultuda değerlendirmesi önemlidir. (Son yıllarda yapılan Google güncellemeleri sayesinde önem kazanmıştır.). Neyse ki Google, size sitenizin sadece mobil cihazlara uygunluğunu test etmenize yarayacak ücretsiz bir test sunar, bunun için şu adresi ziyaret edebilirsiniz. Mobil optimizasyonun yalnızca Google’ın minimum gereksinimlerini karşılamaktan fazlası olduğunu unutmayın; bu, mobil kullanıcılarınıza mümkün olan en iyi deneyimi sunmakla sağlanmalıdır.
Site içi SEO için gezinmeyi geliştirin.
Sitenizin aramalardaki sıralamalarını iyileştirmek için kategori hiyerarşisini iyileştirebilirsiniz.
Google kullanıcı deneyimini ciddiye alır ve kullanıcıları sorguları için mümkün olan en iyi içeriği kullanıcıya sunma taraftarıdır. Google, kullanıcıların uygun, açık ve yorumlanabilir bir deneyim kazanmalarını ister ve bunun bir kısmı da siteyi kolayca gezinmeyi içerir. Sitenizi ana sayfa, kategoriler, alt kategoriler ve ürünler şeklinde düzenleyin ve üst menülerinizi erişilebilir duruma getirin ve tıklamayı kolaylaştırın. Bu basit bir özellik gibi görünebilir, ancak bir site genelinde sayfa puanlarının diğer sayfalara dağıtılmasının en mantıklı yolu budur. Menülerinize yalnızca en önemli sayfalarınızı koymaya çalışın, kullanıcıyı yüzlerce linkle karşı karşıya bırakmayın.
Yapılandırılmış verilerle arama motorlarına daha fazla bilgi verin.
Google örümcekleri, web genelindeki sitelerden alınan kısa ve özlü cevaplarla daha fazla kullanıcının sorusuna cevap verebilmeyi de hedefler. Sitenizde kullanacağınız schema yapısının google tarafından nasıl göründüğünü öğrenmek isterseniz bunun için GWT’den Yapılandırılmış Veri kısmına tıklayıp sonuçları görebilirsiniz.
Site içi SEO için tüm linklerde “title” kullanın.
Organik arama sonuçlarınızı yükseltmek adına, site içi SEO çalışmalarına yönelik tüm linklemelere “title” tag’ini ekleyip, linkin ilişkili hedef kelime-kelimelerini belirtmelisiniz.
Kaynak olarak site dışı linkleri ekleyin.
Eğer bir içeriği hazırlarken faydalandığınız bir internet sitesi varsa, çekinmeden bu siteye yazınızın kaynakça kısmından bu otoriter link verebilirsiniz. Bu sayede sitenizin güvenirliğini arttırır, hem kullanıcılar hem de arama motorları tarafından doğrulanabilir birinci ve ikinci kaynaklara sahip olursunuz. Yalnız burada dikkat etmeniz gereken şey, kaynağınızın otoriter bir site olmasıdır.
Resimlerinizin doğru formatta ve düşük boyutta olması gerekir.
Özellikle yazılarınızla ilişkili resim ve benzeri materyalleri kullanmanız sizin faydanıza olacaktır. Resim ve videolar siteniz için sadece bir görüntü sağlamaz kullanıcıların sitenize bağımlılığını arttırabileceği gibi, resim aramalarından da ziyaretçi elde edebilirsiniz. Dikkat etmeniz gereken şey, örneğin bazı resim formatları bazı cihazlarda düzgün şekilde yüklenmeyebilir ve bazı resimler de sayfa yüklenme hızınızı düşürebilir. Bu yüzden seçeceğiniz resim formatı mümkünse JPG, PNG veya GIF olmalıdır. Bir diğer önerim ise, sitenizi olabildiğince hızlı tutmak için resimlerinizin daha küçük bir boyuta indirgenmesini sağlamanızda fayda var. Bu işlemi yapabilmek için tinyjpg veya benzeri internet sitelerinden faydalanabilirsiniz.
Uygun alt etiketleriyle resimlerinizi uygun şekilde etiketleyin.
Resimlerinizi metin ve tanımlayıcılarla optimize ederek Google Resim Aramasında görünme şansını artırabilirsiniz. Bu durum SERP sıralamalarınız üzerinde doğrudan bir etkiye sahip olmayacak ancak, size arama optimizasyonu için başka bir artı sağlayabilir. İlk olarak, resminize uygun bir başlık verin; Kısa ve basit tutun, ancak resimde olanlarla alakalı olmalı. Ardından, görüntüyü daha ayrıntılı açıklayan bir alt etiketi ekleyin. Burada dikkat etmeniz gereken şey, kullanıcının o resmi nasıl arayacağını düşünerek etiketi eklemenizdir.
Adım adım online SEO eğitimi konusundaki site içi optimizasyonu konusu yazıları gün geçtikçe çoğalacaktır, henüz bitmedi. Takipte kalın 🙂